Baskılardan kurtulun

on 10 Ocak 2009 Cumartesi

Hayatımızın her alanında var olan ve fark edip de dile getiremediğimiz,kendi içimizde çözmeye çalşıdığımız bir durumdur psikolojik baskı.Peki nedir bu psikoljik baskı?Aslında tanımı çok genişitir ve bunun üzerine bir kitap bile yazılabilir.Kısaca tanımlarsak:psikoljik baskı; parasal,konumsal,fiziksel,toplumsal,bilgisel (türkçeye yeni bir terim kattım :D ),kültürel vb. yönden güçlere karşı kendimizi eksik hissettiğimiz anda içinde bulunduğumuz durumdur.

Tanım biraz karışık gibi ama hepimizin ortak alanı olan okuldan örnek vereyim."Derstesin ve öğretmen o zamana kadar hiç bilmediğin bir konu anlattı ve konu üzerine sorular sormaya başladı.Algılama yetenekleri biraz daha iyi olan arkadaşların hemen soruları cevapladı.Ama sen konuyu anlamadın ve arkadaşların yüzünden de öğretmene anlamadığın yerleri soramadın.Bu durumda arkadaşlarının senin üzerinde kurduğu baskı yüzünden kendini sindirdin."Bu olay hepimizin başına gelmiştir.

Şahsen ben böyle bir duruma düşmüştüm.Aslında başarılı bir öğrenciydim ama okul hayatım boyunca ta ki üniversiteye kadar hep bu ve bunun gibi olayların gölgesinde yaşadım.Eminim bir çok arkadaşım da bu durumdaydı fakat kimse "salak durumuna düşmemek için"(çok yanlış bir davranış) anlamış gibi yapıyorladı ve kendi kendilerini engelliyorladı.Sen bu durumu nasıl aştın dersen; ilk olarak her şeyin farkına varmakla başladım.İlk fark ettiğim şey bende özgüven eksikliğinin olmasıydı.Aslında bu baskıların altında hissetmemizin nedeni ve en önemli kaynağıdır öz güven eksikliği.Bizim kültürümüzün aile yapısı genelde aşırı korumacı olduğu için bende öz güven eksikliğinin olması hiç de anormal değildi.İyi hoş güzel bütün bunların farkına vardım ama ikinci aşama neydi? İkinci aşama tabiki de harekete geçmekti.Bu eksiklik ve baskı yüzünden kendimi sindirdiğim için kişilğimi de gizlemiş oluyordum ve olduğum kişiden tamamen farklı olarak görünüyordum.Bu nedenle arkadaşlarım tarafından sesiz, sakin,ciddi vs. vs. vs. (ne kadar sıkıcı bir kişilik :D Hakkaten kendim de sıkıloyordum) olarak biliniyordum.Her ne olursa olsun kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp ( ya salak duruma düşersem,ya rezil olursam,ya benden nefret ederlerse....bu ve bunun gibi bir çok düşünce) kendim gibi olmaya başladım.Baskılar nedeniyle oluşturduğum yapay kişilikten kurtulup tamamen doğal kişiliğime, özüme döndüm. :) Arkadaşlarım da bunu fark etti ve "Sen böyle değildin çok değiştin,aslında çok konuşkan ve espiriliymişsin"vb. gibi tepkiler almaya başladım.Değişen hiç bir şey yoktu sadece kendi içimde kurmuş olduğum setleri yıkmıştım.Şu an ufak tefek sorunlar yaşasam da artık bunların üstesinden gelmeyi biliyorum.

Bu anlattıklarım sadece okul hayatından bir örnekti.Eminim benim gibi bu sorunları yaşayan bir çok insan vardır.Size geldiğim noktayı söyleyeyim psikoljik baskı kurma üzerinde sosyal deney yapacak kadar kendimi geliştirdim. (tabi bu kötü bir davaranış bunu evde denemeyin sonuçları kötü olur :D) Son söz olarak setleri yıkın kendiniz olun,doğal davranın o zaman çevrenizdeki değişimleri fark edeceksiniz...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Çoğu insanın kendine itiraf etmekten ölesiye korktukları bir çok şeyi 20'li yaşlarında fark etmen ve daha da ötesi harekete geçmen müthiş. Senin gibi cesur ve farkındalığı yüksek insanların sayısı arttıkça, dünya daha da güzel bir yere dönüşecek.

Biraz romantik oldu son cümle ama varsın olsun :)

karahilal dedi ki...

@beyaz Tavşan : Bu güzel yorumun için teşekkür ederim.İçimdeki yazma isteğini uyandırmasan bu blog oluşmayacaktı.Bu çorbada senin de tuzun var bunu bilesin çağdaş abicim :)