Uyanamayan Dev

on 13 Mayıs 2009 Çarşamba


Yazmayalı neredeyse bir buçuk ay olmuş.Artık bir şeyler yazmanın vakti geldi de geçiyor bile.İlk yazmaya başladığım zaman geldi aklıma.İçimde sürekli konuşan hiç susmayan bir insan vardı sanki.Dürtüp duruyordu şunu da yaz bunu da yaz,yaz,yaz...Ve böyle sürüp giderken bir şeyler ters gidiyordu sanki.Yazdıklarımla çeliştiğim fikrine kapılmıştım ve o an yazmayı bırakıp kendimi incelemeye başladım.

Uzun bir süre kendimi dinledim ama bir türlü sorunun kaynağını bulamıyordum.Sorun bende değildi.Yazdıklarımla da çelişmiyordum aslında.Bir süre sonra farkettim ki çevremdeki insanlar benim savunduğum fikirlerimle çelişmekte ve bunların yansıması da beni etkilemekteymiş.

Kendimle çelişmedğimi anladıktan sonra hemen bir hevesle yazı yazmaya devam edeyim dedim.Fakat bir türlü başaramadım.Kendimi dinleyeyim derken içimdeki devi de uyutmuşum meğersem. :D Ne yapsam ne etsem bir türlü uyandıramadım.Bir kaç zorlama yazı deneyeyim dedim baktım o da olmuyor.Anladım ki zorla güzellik olmaz.Bizim dev herhalde yanlış mevsimde kış uykusuna yatmış. :) Neyse biraz daha bekleyelim belki uyanır derken bir baktım ki aradan uzun zaman geçmiş.Dedim senmisin uyuyan, aldım elime mızrağı bir dürttüm ki uyanış o uyanış.Bu acıyla bir daha ömür boyu uyumaz herhalde.Şimdilik biraz uyku sersemi,kendine geldiği zaman yine geveze haline döner. :D

Tabi ki bu uzun arada suskun tarafımla hikaye yazmaya başladım.Son zamanlarda okuduğum kitaptan da etkilendim.Kitap Mehmet Rauf'un Eylül diye bir romanı.Türk edebiyat tarihinin ilk psikolojik romanı olarak da kabul edilir.Kişilerin olaylar karşısındaki durumunu anlatan güzel bir kitap.Okumanızı tavsiye ederim.

Daha önce arkadaşımın yaşanmışlıklarından esinlenerek yazdığım hikaye gibi bu sefer biraz kendi yaşanmışlıklarım biraz da hayal dünyamın yardımıyla hikayeye başladım.Başladım başlamasına fakat hikaye bir türlü bitmek bilmiyor.Bizim hikaye oldu roman uzadıkça uzuyor.Hala da sonunu getiremedim ama en kısa zamanda toparlayıp blogda yayınlayacağım.Çok uzun olduğu için kısa kısa ön hikayeler şeklinde parçalamayı düşünüyorum.O da aşağı yukarı beş veya altı bölümden oluşur herhalde.

Ohh be!!!Dünya varmış.Yazmak ne güzel bir şeymiş ;)

2 yorum:

Kunegond dedi ki...

Geri döndüğüne sevindim. İçinden geçtiği gibi yazmışsın. Güzel olmuş.
Eylül'ü ben de 2 sene önce vapura binerken iskeleden almıştım okumak amacıyla. Sonra bir köşede kalmış, unutmuşum. Aklıma getirdiğin iyi oldu. Alayım bari elime sıkıştığı raftan.

karahilal dedi ki...

Teşekkürler..Eylül tekrar takrar okumaktan bıkmayacağım ve klasiklerimin arasına giren muhteşem bir kitap.